Ülkemizde yaşayan yerli veya yabancı kişiler, çalışma hayatına katılım süreçleri ve bağlı bulundukları mevzuata göre farklı isimle adlandırılmaktadır. İstihdama katılma şekilleri birincil olarak kamuda istihdam edilenler ve özel sektörde istihdam edilenler olarak olarak ikili bir ayrıma tabi olduğunu söylemek mümkün. Kamuda istihdam edilen kişiler ise memur, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler olarak üzere dörde ayrılmaktadır.
Bu yazımızda istihdam şekillerine dair genel bir bilgi verdikten sonra başlıktan da anlaşılacağı üzere memurların tabi olduğu disiplin rejimine dair bilgilendirme de bulunulacaktır. Ama öncesinde ülkemizde yaşayan kaç kişinin bu bilgi notunun muhatabı olacağına da değinmek gerekecektir.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının 2024 1. Çeyrek verilerine göre, Mart 2024 itibarıyla toplam kamu personel sayısı 5.238.424 kişi. Bu kamu personeli sayısının %66,3’ünü kadrolu, %7,2’sini ise sözleşmeli personeller oluşturuyor.Yaklaşık 1,3 milyon kamu işçisi ise toplam kamu personeli sayısının %24,5’ine tekabül ediyor. TÜİK Mart 2024 verisine göre ise 32 milyon 588 bin kişinin istihdama katıldığı görülecektir.
Sayılardan da görüleceği istihdama katılanların azımsanmayacak bir bölümü farklı satatülerde kamu kurum ve kuruluşlarnda istihdam edilmektedir. Hal böyle olunca hatırı sayılır bir kesimin disiplin hukukuna uymakla yükümlü olduğunu veya ilgilendirdiği sonucuna varıyoruz.
Yazımızda öncelikle memurlar veya kanun gereği memurun tabi olduğu disiplin rejimine tabi olan personel hakkında yürütülen disiplin soruşturması hakkında bilgi verilecek akabinde soruşturma neticesinde verilen cezaya nihayetinde de verilen ceza neticesinde muhatabın başvuracağı yollar üzerinde durulacaktır.
1.AŞAMA '' DİSİPLİN SORUŞTURMASI''
Memurlar kendisine Anayasa ve kanunların bahşettiği haklara sahip olmaları ile birlikte görevlerini yerine getirdikleri sırada bir takım yükümlülüklere de uymak zorundadır. Bu sebeple görevlerini ifa ettikleri sırada; kanunda sayılan ve gerçekleştirildiği takdirde cezalandırılması öngörülen fiilleri işlemesi halinde memur, disiplin cezası ile karşılaşacaktır.
1- Disiplin cezasına yetkili kurum veya kişi tarafından hükmedilmesinden evvel memur hakkında öncelikle disiplin soruşturması yürütülmesi gerekmektedir. Buna göre çeşitli sebeplerle memur hakkında cezayı gerektirecek bir fiilin işlenildiğini öğrenen disiplin amiri memur hakkında disiplin soruşturması başlatır.
ÖNEMLİ HUSUS; Disiplin amiri disiplin cezası gerektiren eylemi veya hali ÖĞRENDİĞİNDEN İTİBAREN uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarını gerektiren hâllerde BİR AY içinde disiplin soruşturmasına; Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren hâllerde ise ALTI AY içinde disiplin kovuşturmasına, başlamalıdır. Bu sürelerin geçirilmesi halinde idarinin disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrayacaktır.
Memur disiplin hukukunda 3 ayrı zamanaşımı vardır. Bunlardan ikisi soruşturmaya başlama için öngörülmüş olup fiilin işlendiğinin disiplin amiri tarafından öğrenilmesi ile başlar ve belirli sürede soruşturmaya başlanmaz ise idarenin ceza verme yetkisi zamanaşınıa uğrar. Tekrar belirtmek gerekirse burada önemli olan disiplin amirinin fiili öğrenme tarihidir. İkincil zamanaşımı ise idarenin öğrenme tarihinden bağımsız olarak fiilin işlenmesi üzerinden 2 YIL geçmesi ile birlikte idarenin ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrayacaktır. Soruşturma her ne kadar süresinde başlatılmış ise de eğer disiplin cezası fiilin işlenme tarihnden 2 YIL sonra verildi ise de idarenin ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrayacaktır.
Örnek vermek gerekirse memur kademe ilerlemesinin durdurulması cezası öngörülen bir fiili 01.01.2024 tarihinde gerçekleştirmiş olsun. Bu durumu disiplin amiri 06.06.2024 tarihinde öğrenmiş ise en geç 06.07.2024 tarihine kadar memur hakkında soruşturmaya başlamış olması gerekmektedir. Her halükarda 01.01.2026 tarihine kadar memur hakkında disiplin cezası verilmediği takdirde idarenin disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrayacaktır.
2- Disiplin soruşturmasını disiplin amiri bizzat yürütebileceği gibi görevlendireceği bir soruşturmacı (muhakkik) eliyle de yürütebilir. Soruşturmayı disiplin amiri adına yürüten soruşturmacı soruşturma yapılan memurdan daha üst veya memura eşit bir görevde bulunması gerekmektedir.
3- Disiplin amiri tarafından görevledirilen soruşturmacı görevlendirme yazısı kendisine tebliğ edildikten sonra memura isnat edilen disiplin suçunun aslını araştırır. Bunun için soruşturma konusuyla sınırlı olmak üzere her nevi evrakı incelemeye, ilgili kurumlardan ve kişilerden bilgi ve belge almaya, tanık dinlemeye, mâhallinde keşif yapmaya, hakkında soruşturma yapılan memurun savunmasını almaya, soruşturma raporu düzenlemeye yetkilidir.
Muhakkikin disiplin soruşturmasındaki yerini ceza yargılamasındaki cumhuriyet savcısı gibi düşünülebiliriz. Muhakkik; memur hakkında lehe ve aleyhe olan tüm delilleri toplayacak, soruşturmaya tabi tutulan memuru muhatap olacağı ceza konusunda aydınlatacak, savunmasını alacak, olayda başka kişiler varsa bu kişileri dinleyecek, disiplin suçu gerektiren fiil aynı zamanda ceza yargılamasının da konusunu oluşturuyorsa adliyeden bilgi belge talep edecek ve nihayetinde bir soruşturma raporu düzenleyerek bunu disiplin amirine sunacaktır.
4- Disiplin soruşturması sırasında belki de en önemli husus memurun kullanması / idarenin kullandırması gereken savunma hakkıdır. Evrensel nitelikteki bu hak memura usulüne uygun şekilde kullandırılmadığı takdirde disiplin cezasının iptali gündeme gelecektir. Buna göre muhakkik bilgi ve belgeleri topladıktan sonra - soruşturma olgunlaşınca- memurdan savunma talep edecektir. Savunma istem yazsısında isnat edilen fiil ve hâller açıkça (yer, kişi, zaman ve olay belirtilerek) yazılmalı, 7 günden az olmamak üzere memura süre tanınmalı, verilen süre içinde savunma yapmadığı taktirde savunma yapmaktan vazgeçmiş sayılacağı ihtar edilmelidir.
5- Muhakkik disiplin soruşturmasını tamamladıktan sonra kanaatini içeren disiplin soruşturması raporu hazırlar ve bu raporu disiplin amirine sunar. Disiplin âmiri, soruşturma raporu ile bağlı değildir. Gerekçelerini açıklamak şartıyla, disiplin cezası vermeyebilir ya da başka bir disiplin cezası gerektirdiğinden bahisle işlem yapabilir
2. AŞAMA '' DİSİPLİN CEZALARI''
1- Birinci aşama olarak adlandırdığımız soruşturma süreci memurun bağlı bulunduğu idarenin çeşitli yollarla memurun disiplin suçu işlediğini öğrenmesi ile başlar. İdare memurun disiplin suçu işlediğini bir ihbarla, bir ceza soruşturmasıyla, basın yoluyla, teftiş sırasında yahut bizzat amiri tarafından tutulan bir tutanakla da haberdar olmuş olabilir.
Disiplin soruşturması safhasında disiplin suçu; disiplin amirine iletilmiş, disiplin amiri disiplin soruşturmasını başlatmış, muhakkik görevlendirmiş, muhakkik soruşturmayı disiplin amiri adına yürütmüş, disiplin soruşturma raporu muhakkik tarafından hazırlanmış ve disiplin amirine sunulmuş artık memur hakkında 657 sayılı DMK madde 125'te sayılan disiplin cezalarından biri ile cezalandırılacaktır.
2- Disiplin cezasının usule uygun verildiğinden bahsedebilmemiz için öncelikle disiplin cezasının yetkili kişi veya kurul tarafından verilmesi gerekmektedir. Hangi disiplin cezasının hangi kişi - kurul tarafından verileceği öncelikle DMK'de belirtilmiştir. Bunun dışında özel kanun niteliğinde bulunan;
- Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik personeli hakkında uygulanan 7068 Sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun
- Üniversite personelinin (akademik ve memur personel ) hakkında uygulanan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu
- TSK personeli ( subaylar, astsubaylar, uzman erbaşlar, sözleşmeli erbaş ve erler, erbaş ve erler ile askeri öğrencileri ) hakkında uygulanan 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunlarında da;
Disiplin cezaları gösterilmiş ve hangi fiillerin hangi cezanın karşılığı olacağı hususunda açıklama yapılmıştır. Genel kanun niteliğinde olan Devlet Memurları Kanunu'nda beş çeşit disiplin cezası öngörülmüştür.
- UYARMA
- KINAMA
- AYLIKTAN KESME
- KADEME İLERLEMESİNİN DURDURULMASI
- DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇIKARMA
Sayılan disiplin cezalarının dışında personelin bağlı bulunduğu teşkilata ait özel disiplin kanunlarında da bir takım disiplin cezaları öngörülmüşmüş olabilir. Örneğin bir TSK displin kanununda '' Hizmete kısmi süreli devam cezası, '' Hizmet yerini terk etmeme cezası'' , '' Oda hapsi cezası'' gibi cezalara da yer verilmiştir. 7068 sayılı kanunda da jandarma ve emniyet personeli için ''meslekten çıkarma cezası'' yer almıştır.
Uyarma disiplin cezası nedir? kınama nedir? gibi sorular akla gelebilir. Bu yazımızda uzun uzun disiplin cezalarının tanımı yapılmayacak. Devlet Memurları Kanunu'nda ve diğer özel kanunlarda disiplin cezalarının tanımı yapılmış, hangi fiilin hangi disiplin cezasını gerektirdiği konusunda DMK başta olmak üzere diğer kanunlarda açıklamalar yapılmıştır.
ÖRNEK-1
Burada değinmek istediğimiz husus disiplin cezası verme yetkisine sahip kişi ve kurullardır. Örneğin X ili için Tarım İl Tarım Ve Orman Müdürlüğü Gıda ve Yem Şube Müdürlüğü'nde görev yapan bir uzman için kanunda öngörülen disiplin cezalarını kim verebilir?
Bunun için öncelikle DMK madde 126'ya bakmak gerekecektir. İlgili hükme göz atacak olursak
DMK MADDE 126; Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri tarafından; kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra, atamaya yetkili amirler il disiplin kurullarının kararlarına dayanan hallerde Valiler tarafından verilir.
Örneğe konu devlet memuru mazeretsiz olarak bir gün işe gelmemiş olsun. Amiri konumundaki şube müdürü de memurun işe gelmemesinden dolayı işe gelmediği günün ertesi gününde soruşturma başlatmıştır. Soruşturma altında tutulan memurdan kademe ve derece olarak daha yüksek derece ve kademeye sahip bir memur muhakkik görevlendirilmiştir Memurun savunması için 10 gün süre verilmiş ve memur da anılan sürenin sonunda savunmasını yapmıştır. Muhakkik raporunu hazırlamış ve Gıda ve Yem Şube Müdürüne sunmuştur.
Tarım Ve Orman Bakanlığı Disiplin Amirleri Yönetmeliği'nde memurun disiplin amiri görevli olduğu şube müdürlüğündeki şube müdürüdür. Disiplin cezası gerektiren fiil DMK madde 125/C-b'de yer aldığı üzere '' Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek'' ve karşılığı da aylıktan kesme olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu örnekte disiplin cezası vermeye yetkili kişi memurun şube müdürüdür.
ÖRNEK-2
Taşra Teşkilatındaki Şube Müdürü, memurun mazeretsiz olarak 3 gün işe gelmediğini tespit etmiş ve soruşturma başlatmış ve usulüne uygun bir soruşturma yürütüldüğü varsayımında; Memurun gerçekleştirdiği fiilin cezası DMK 125/D-b uyarınca kademe ilerlemesinin durdurulmasıdır. DMK madde 126'ya göre kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını disiplin amiri veremeyecektir. Bu durumda Şube Müdürü soruşturma raporunu düzenleyecek ve il disiplin kuruluna gönderecektir. Konu il disiplin kurulunda görüşülecek ve X ilinin valisinin onayı ile disiplin cezası verilmiş olacaktır.
ÖRNEK-3
Yine aynı memur işe gelmemesinden öte rüşvet aldığı aldığı iddiası ile hakkında ceza soruşturma yürütülmüş olsun. İdare memurun gözaltına alınması sebebi ile disiplin suçunu öğrenmiş, Disiplin Suçu DMK madde 125/E-g'de yer alan Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak olarak tespit edilmiştir. Displin amiri disiplin soruşturması başlatmış ve muhakkik görevlendirilmiş, memurun bu süreçte savunması alınmış, soruşturma raporu disiplin amiri tarafından yüksek disiplin kuruluna gönderilmiştir.. Yüksek Disiplin Kurulu DMK madde 129 uyarınca memurun sözlü veya yazılı olarak son savunması alınması ve tanınmış olan diğer haklardan (tanık dinletme, belge inceleme vekili vasıtası ile savunma yapma) yararlanmasına imkân sağlanmış ise artık Yüksek Disiplin Kurulu tarafından disiplin cezası verebilir hale gelmiştir.
Devlet memurluğundan çıkarma cezasını vermeye yetkili makam görüleceği üzere memurun bağlı bulunduğu teşkilatın Yüksek Disiplin Kuruludur.
Disiplin cezasının türüne göre disiplin cezası vermeye yetkili kurum ve kişi farklıdır. Disiplin cezasının çeşidine göre uygulanan soruşturma metodu da farklıklık gösterir. Disiplin cezasına türüne göre zamanaşımı da farklılık gösterecektir. Disiplin soruşturması altındaki memurun sahip olduğu haklar da disiplin cezasının türüne göre değişiklik gösterecektir. Nihayetinde verilen disiplin cezasının çeşidine göre de memurun sahip olduğu itiraz ve dava hakkı da farklılık gösterecektir.
3. AŞAMA '' İTİRAZ VE DAVA''
Memur hakkında verilen disiplin cezası; idarenin kamu gücüne dayanarak tesis ettiği tek yanlı, kesin ve yürütülebilir bir işlemdir. Anayasa madde 125'i burada hatırlamakta fayda olacaktır.
Anayasa madde 125/1 ''İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır....
125/3 ''İdarî işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar''
125/5 ''İdarî işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idarî işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir.
125/7 ''İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür''
Anayasa madde 125 disiplin cezalarına karşı memurun sahip olduğu hakları gösteren temel norm olarak karşımıza çıkmaktadır.
Peki memur kendisi hakkında verilen disiplin cezasına karşı kendisine Anayasa'da bahşedilen bu hakkını nasıl kullanacaktır?
DİSİPLİN CEZASI KARARINA İTİRAZ
Öncelikle verilen disiplin cezası itiraz edilebilir bir disiplin cezasıdır mıdır ? Uyarma, kınama, aylıktan kesme disiplin cezalarını vermeye yetkili kişi disiplin amiri olup disiplin amiri tarafından verilen cezalara karşı disiplin kuruluna itirazda bulunulabilir. Cezanın muhatabı kararın kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde itirazda bulunabilir.
Kademe ilerlemesinin durudurulması disiplin cezasını diisplin kurulu vereceğinden dolayı bu karara karşı yüksek disiplin kuruluna karşı itirazda bulunulabilir.
Disiplin cezası memura tebliğ edildikten sonra 7 gün içinde memur itiraz dilekçesini vermelidir. Aksi halde ceza kesinleşecek ve iptali için elinde tek başvuru yolu iptal davası kalacaktır.. Disiplin Kurulu veya Yüksek Disiplin Kurulu'na karşı yapılan itiraza karşı 30 gün içinde cevap verebilir. Kurulların burada cevap verme yükümlülüğü yoktur. Kurulların 30 gün içinde cevap vermemesi halinde talebin reddedildiği sonucu ortaya çıkacaktır. Yetkili disiplin kuruluna yapılan başvuru dava açma sürresini de durduracaktır.
Disiplin cezası alan memur karara karşı itiraz hakkını kullanabileceği gibi bununla birlikte iptal davası da açabilir.
ÖNEMLİ!!! Devlet memurluğundan çıkarılma disiplin cezasına karşı itiraz yolu kanunda öngörülmemiş olduğundan bu disiplin cezası ile cezalandırılan kişinin önünde cezanın iptali için dava açmaktan başka yol kalmamaktadır.
DİSİPLİN CEZASININ İPTALİ DAVASI
Yetkili disiplin amiri veya disiplin kurulu kararı tarafından verilen disiplin cezası memura tebliğ edildikten sonra memur yukarıda değinildiği üzere karara karşı itiraz edebilir ve itirazın sonucunu bekleyebilir.
Disiplin cezasına itiraz etmeksizin iptal davası açmak da mümkün. Hiç itiraz edilmemiş ve itiraz edilmeyecekse disiplin cezasının tebliğinden itibaren 60 günlük süre içinde iptal davası açılabilir.
Disiplin cezasının etkililerini dava süresince bertaraf etmek için açılacak olan disiplin cezasının iptali davasının yürütmeyi durduruma talepli açılması gerektiğini düşünüyoruz.
Disiplin Cezasının İptali Sebepleri
Kişisel tecrübelerimiz ve adliye uygulamasından çıkarttığımız sebepleri toplamak gerekirse;
1-) Disiplin cezalarının büyük bir bölümünde usulüne uygun bir soruşturma yürütülmediği,
2-) Filin öğrenilme tarihi ve işlenme tarihi dikkate alınarak 1 ay, 6 ay, 2 yıl gibi zamanaşımı sürelerine riayet edilmediği görülmekte,
3-) Disiplin cezası vermeye yetkili kişi/kurul tespiti doğru yapılamadığından yetkisiz makamlar tarafından disiplin cezası verilmekte,
4-Savunma hakkı muhatabına usulüne uygun kullandırılmadığı,
5-) Fiilin hukuki nitelendirilmesi yanlış yapıldığı görülmektedir.
6-)Memurun isnat edilen disiplin suçunu işlemediği delil durumu ile sabit olması,
Ancak disiplin cezasının iptali sadece saydığımız sebeplerle sınırlı değildir. Verilen disiplin cezası bir idari işlem olması sebebiyle diğer idari işlemler gibi yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden ayrıntılı olarak değerlendirilmesi gereklidir.
Disiplin Cezasının İptali Davası Görevli ve Yetkili Mahkeme
Disiplin cezasının iptali davası bir idari işlemin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduğunun incelenmesi amacıyla açılan bir dava olduğundan dolayı '' idare mahkemelerinde (görev) açılması gereken bir davadır.
İkincil olarak neredeki idare mahkemesinde (yetki) dava açılmalı sorusuna cevap olarak ise farklı cevaplar vermek mümkündür.
İYUK 33/2-3
2. Kamu görevlilerinin görevlerine son verilmesi, emekli edilmeleri veya görevden uzaklaştırılmaları ile ilgili davalarda yetkili mahkeme, kamu görevlisinin son görev yaptığı yer idare mahkemesidir.
3.Kamu görevlilerinin görevle ilişkisinin kesilmesi sonucunu doğurmayan disiplin cezaları ile ilerleme, yükselme, sicil, intibak ve diğer özlük ve parasal hakları ve mahalli idarelerin organları ile bu organların üyelerinin geçici bir tedbir olarak görevden uzaklaştırılmalarıyla ilgili davalarda yetkili mahkeme ilgilinin görevli bulunduğu yer idare mahkemesidir.
ÖRNEK-1
Aylıktan kesme cezasını Şanlıurfa ilinde alan ve bu ilde çalışan devlet memuru İYUK madde 33/3'e göre davasını Şanlıurfa İdare Mahkemesi'nde açacaktatır.
ÖRNEK -2 (TSK PERSONELİ)
İYUK madde 20/C uyarınca Milli Savunma Bakanlığında görev yapan kamu personeli ve 7179 sayılı Askeralma Kanunu kapsamında askerlik hizmetini yerine getiren yedek subaylar ve yedek astsubaylar ile erbaş ve erleri ilgilendiren ve askerî hizmete ilişkin idari işlemler için ilgilinin görev yaptığı yerin idari yargı yetkisi yönünden bağlı olduğu bölge idare mahkemesinin bulunduğu yerdeki idare mahkemesi yetkilidir.
İYUK madde 20/C TSK personeli için özel hüküm niteliğindedir. Örnek vermek gerekirse Eskişehir 1. Ana Jet Üs Komutanlığında görevli bir astsubaya aylıktan kesme cezası verildiği varsayımında, personel davasını Eskişehir İdare Mahkemesi'nde değil, Eskişehir İdare Mahekemesi'nin bağlı olduğu bölge idare mahkemesinin bulunduğu il idare mahkemesinde yani Bursa İdare Mahkemesinde davasını açmalıdır.
Diğer bir örnek Hakkari'de çalışan TSK personeli yerini terk etmeme cezası almış olsun. Hakkari ili Van İdare Mahkemesi'nin yetki çevresinde olup, Van İdare Mahkemesi ise Erzurum Bölge İdare Mahkemesi'nin yetki çevresinde olduğundan, Hakkari'de görev yapan TSK personeli disiplin cezasının iptali için Erzurum İdare Mahkemesi'nde dava açmalıdır.
DİSİPLİN CEZASININ İPTALİ DAVASI NE ZAMAN AÇILMALIDIR ?
Disiplin cezası verildiği tarihten itibaren hüküm ve sonuç doğurur. Örnek vermek gerekirse; 15.01.2022 tarihinde Sağlık Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile devlet memurluğundan çıkarılan hemşirenin kurum ile ilişiği 15.01.2022 tarihi itibari ile kesilir. Ancak iptal davası açmak için kararın hemşireye tebliği gerekmektedir. Memur çalıştığı kuruma çağrılmış ve 20.01.2022 tarihinde tebliğ edilmiş ise önünde dava açmak için 60 gün süre vardır. İYUK madde 7 ve 8'e göre dava açma süresi tebliğ tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayacaktır. Sürenin son günü tatil gününe rastlarsa süre tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzar.
Ancak itiraz yolu açık disiplin cezalarında üst makama yapılan başvuru dava açma süresini durduracaktır. Örnek olarak kınama cezası alan öğretmene disiplin cezası tebliğ edilmiş ve öğretmen tebliğden 3 gün sonra karara karşı itiraz etmiştir. Bu durumda öğretmen, disiplin kuruluna yaptığı itirazın sonucunu bekleyebilir ve beklemesi halinde kurulun karar verme süresi boyunca önünde hala 57 gün olacaktır. Disiplin kurulu bir hafta sonra ret şeklinde karar vermiş ise artık ret kararının kendine tebliğinden itibaren 57 gün içinde iptal davasını açmalıdır.